Allah
: İnsanı, dünyayı, kâinatı, görülen veya görülemiyen bütün varlıkların yaratıcısı. Allah ezelidir; yani varlığının başlangıcı yoktur, çünki yaratılmamıştır ve varlığı devamlıdır, sonsuzdur. Hiç bir şey yokken o yine vardı. Allah'ın ilmi, kudreti ve iradesi ve diğer sıfatları da sonsuzdur. O herşeyi ve hepimizi her an bilir ve görür. Allah'ı doğru olarak bilmek için ondört sıfatını doğru ve tam anlamıyla bilmek lâzımdır. Allah ismi bu sıfatları da kapsar. Allah'ın müslümanlarca zikredilen 99 ismi vardır. Bu isimler, O'nu doğru olarak bilmemiz, Allah'ı daha iyi anlamamıza yardımcı olur. Allah'a Tanrı demek çok yanlıştır. Allah isminin mânasını ifade eden başka bir kelime hiç bir dilde yoktur. Tanrı sözü müslümanlıktan önceki Türklerin şamanizm denilen batıl dinlerinde güneş ilâhı manasına gelen Tengri sözünün bugünkü dilde aldığı şeklidir. (Bütün Esmâ-i Hüsna'nın ifâde ettiği mânalar ile bütün sıfât-ı kemâliyeye Lâfza-i Celâl olan "Allah", bil'iltizam delâlet eder. Sair ism-i haslar yalnız müsemmalarına delâlet eder. Sıfatlara delâletleri yoktur. Çünki: Sıfatlar, müsemmalarına cüz olmadığı gibi aralarında lüzum-u beyyin de yoktur. Bu itibarla ne tazammunen ve ne iltizâmen sıfatlara delâletleri yoktur. Amma Lâfza-i Celâl bil-mutâbakat Zât-ı Akdese delâlet eder. Zât-ı Akdes ile sıfât-ı kemaliyye arasında lüzum-u beyyin olduğundan, sıfatlara da bil-iltizam delâlet der. Ve kezâ Uluhiyet ünvanı Sıfât-ı kemâliyyeyi istilzam etmesi ism-i has olan "Allah"ın da o sıfâtı istilzam ettiğini istilzam ediyor. Ve kezâ, "Allah" kelimesi de, nefiyden sonra sıfatlar ile beraber düşünülür. Binâenaleyh, "Lâ İlâhe İllallah" kelâmı, Esmâ-i Hüsnânın adedince kelâmları tazammun ediyor. Bu itibarla, şu Kelime-i Tevhid kelâmı delâlet ettiği sıfatlar itibariyle bir kelâm iken bin kelâm oluyor. M.N.)
RAHMÂN
Sonsuz merhamet ve şefkatle bütün varlıkları rızıklandıran Allah.
RAHÎM
Sonsuz merhamet sahibi Allah. Ahirette, sadece müminlere acıyan, merhamet eden.
MELİK
Mülkün, kâinatın sahibi, mülk ve saltanatı devamlı olan
KUDDÜS
Kâinattaki herşeyi temiz olmasını sağlayan, kusur ve noksanlıklardan uzak olan Cenab-ı Hak.
SELÂM
Her türlü tehlikelerden selamete çıkaran. Cennetteki bahtiyar kullarına selâm eden.
MÜ´MIN
Her türlü tehlikelerden selamete çıkaran. Cennetteki bahtiyar kullarına selâm eden.
MÜHEYMIN
Her şeyi görüp gözeten, her varlığın yaptıklarından haberdar olan.
AZÎZ
İzzet sahibi, her şeye galip olan, karşı gelinemeyen.
CEBBÂR
Azamet ve kudret sahibi. Dilediğini yapan ve yaptıran. Hükmüne karşı gelinemeyen.
MÜTEKEBBIR
Büyüklükte eşi, benzeri yok.
HÂLIK
Yaratan, yoktan var eden. Varlıkların geçireceği halleri takdir eden.
BÂRI
Her şeyi kusursuz ve mütenasip yaratan.
MUSAVVIR
Varlıklara şekil veren ve onları birbirinden farklı özellikte yaratan.
GAFFÂR
Günahları örten ve çok mağfiret eden. Dilediğini günah işlemekten koruyan.
KAHHÂR
Galip gelen, kahreden; Galib-i Mutlak ve her an kahretmeye gücü yeten mânâsında:
VEHHÂB
Karşılıksız nimetler veren, çok fazla ihsan eden.
REZZÂK
Her varlığın rızkını veren ve ihtiyacını karşılayan.
FETTÂH
Her türlü sıkıntıları gideren.
ALÎM
Gizli açık, geçmiş, gelecek, her şeyi, ezeli ve ebedi ilmi ile en mükemmel bilen.