ESMA-i HÜSNA (Subject) / 1 (Lesson)

There are 69 cards in this lesson

anlamlari

This lesson was created by enver1961.

Learn lesson

  • Allah : İnsanı, dünyayı, kâinatı, görülen veya görülemiyen bütün varlıkların yaratıcısı. Allah ezelidir; yani varlığının başlangıcı yoktur, çünki yaratılmamıştır ve varlığı devamlıdır, sonsuzdur. Hiç bir şey yokken o yine vardı. Allah'ın ilmi, kudreti ve iradesi ve diğer sıfatları da sonsuzdur. O herşeyi ve hepimizi her an bilir ve görür. Allah'ı doğru olarak bilmek için ondört sıfatını doğru ve tam anlamıyla bilmek lâzımdır. Allah ismi bu sıfatları da kapsar. Allah'ın müslümanlarca zikredilen 99 ismi vardır. Bu isimler, O'nu doğru olarak bilmemiz, Allah'ı daha iyi anlamamıza yardımcı olur. Allah'a Tanrı demek çok yanlıştır. Allah isminin mânasını ifade eden başka bir kelime hiç bir dilde yoktur. Tanrı sözü müslümanlıktan önceki Türklerin şamanizm denilen batıl dinlerinde güneş ilâhı manasına gelen Tengri sözünün bugünkü dilde aldığı şeklidir. (Bütün Esmâ-i Hüsna'nın ifâde ettiği mânalar ile bütün sıfât-ı kemâliyeye Lâfza-i Celâl olan "Allah", bil'iltizam delâlet eder. Sair ism-i haslar yalnız müsemmalarına delâlet eder. Sıfatlara delâletleri yoktur. Çünki: Sıfatlar, müsemmalarına cüz olmadığı gibi aralarında lüzum-u beyyin de yoktur. Bu itibarla ne tazammunen ve ne iltizâmen sıfatlara delâletleri yoktur. Amma Lâfza-i Celâl bil-mutâbakat Zât-ı Akdese delâlet eder. Zât-ı Akdes ile sıfât-ı kemaliyye arasında lüzum-u beyyin olduğundan, sıfatlara da bil-iltizam delâlet der. Ve kezâ Uluhiyet ünvanı Sıfât-ı kemâliyyeyi istilzam etmesi ism-i has olan "Allah"ın da o sıfâtı istilzam ettiğini istilzam ediyor. Ve kezâ, "Allah" kelimesi de, nefiyden sonra sıfatlar ile beraber düşünülür. Binâenaleyh, "Lâ İlâhe İllallah" kelâmı, Esmâ-i Hüsnânın adedince kelâmları tazammun ediyor. Bu itibarla, şu Kelime-i Tevhid kelâmı delâlet ettiği sıfatlar itibariyle bir kelâm iken bin kelâm oluyor. M.N.)    
  • RAHMÂN  Sonsuz merhamet ve şefkatle bütün varlıkları rızıklandıran Allah.  
  • RAHÎM Sonsuz merhamet sahibi Allah.                                                                             Ahirette, sadece müminlere acıyan, merhamet eden.      
  • MELİK Mülkün, kâinatın sahibi, mülk ve saltanatı devamlı olan    
  • KUDDÜS  Kâinattaki herşeyi temiz olmasını sağlayan, kusur ve noksanlıklardan uzak olan Cenab-ı Hak.    
  • SELÂM Her türlü tehlikelerden selamete çıkaran. Cennetteki bahtiyar kullarına selâm eden.          
  • MÜ´MIN Her türlü tehlikelerden selamete çıkaran. Cennetteki bahtiyar kullarına selâm eden.    
  • MÜHEYMIN Her şeyi görüp gözeten, her varlığın yaptıklarından haberdar olan.    
  • AZÎZ İzzet sahibi, her şeye galip olan, karşı gelinemeyen.    
  • CEBBÂR Azamet ve kudret sahibi. Dilediğini yapan ve yaptıran. Hükmüne karşı gelinemeyen.    
  • MÜTEKEBBIR  Büyüklükte eşi, benzeri yok.    
  • HÂLIK Yaratan, yoktan var eden. Varlıkların geçireceği halleri takdir eden.    
  • BÂRI Her şeyi kusursuz ve mütenasip yaratan.      
  • MUSAVVIR Varlıklara şekil veren ve onları birbirinden farklı özellikte yaratan.      
  • GAFFÂR Günahları örten ve çok mağfiret eden. Dilediğini günah işlemekten koruyan.      
  • KAHHÂR Galip gelen, kahreden; Galib-i Mutlak ve her an kahretmeye gücü yeten mânâsında:    
  • VEHHÂB Karşılıksız nimetler veren, çok fazla ihsan eden.      
  • REZZÂK Her varlığın rızkını veren ve ihtiyacını karşılayan.      
  • FETTÂH Her türlü sıkıntıları gideren.      
  • ALÎM Gizli açık, geçmiş, gelecek, her şeyi, ezeli ve ebedi ilmi ile en mükemmel bilen.      
  • KÂBID  Dilediğinin rızkını daraltan, ruhları alan.    
  • BÂSIT Dilediğinin rızkını genişleten, ruhları veren.      
  • HÂFID Kâfir ve facirleri alçaltan.    
  • RÂFI Şeref verip yükselten.    
  • MU´IZ  Dilediğini aziz eden.      
  • MÜZIL Dilediğini zillete düşüren, hor ve hakir eden.    
  • SEMI Her şeyi en iyi işiten, duaları kabul eden.          
  • BASÎR Gizli açık, her şeyi en iyi gören.    
  • HAKEM Mutlak hakim, hakkı bâtıldan ayıran. Hikmet sahibi.    
  • ADL Mutlak adil, yerli yerinde yapan.    
  • LÂTÎF Her şeye vakıf, lütuf ve ihsan sahibi olan.      
  • HABÎR Her şeyden haberdar. Her şeyin gizli taraflarından haberi olan.      
  • HALÎM Cezada, acele etmeyen, yumuşak davranan, hilm sahibi.      
  • AZÎM Büyüklükte benzeri yok. Pek yüce.      
  • GAFÛR Affı, mağfireti bol.    
  • Şekûr Az amele, çok sevap veren.          
  • ALIYY Yüceler yücesi, çok yüce.
  • KEBÎR Büyüklükte benzeri yok, pek büyük.      
  • HAFÎZ Her şeyi koruyucu olan.    
  • MUKÎT Rızıkları yaratan.      
  • HASÎB Kulların hesabını en iyi gören.      
  • CELÎL Celal ve azamet sahibi olan.      
  • KERÎM Keremi, lütuf ve ihsânı bol, karşılıksız veren, çok ikram eden.    
  • RAKÎB Her varlığı, her işi her an gözeten. Bütün işleri murakabesi altında bulunduran.    
  • MU´CÎB Duaları, istekleri kabul eden.      
  • VÂSI Rahmet ve kudret sahibi, ilmi ile her şeyi ihata eden.    
  • HAKÎM Her işi hikmetli, her şeyi hikmetle yaratan.    
  • VEDÛD İyiliği seven, iyilik edene ihsan eden. Sevgiye layık olan.      
  • MECÎD Nimeti, ihsanı sonsuz, şerefi çok üstün, her türlü övgüye layık bulunan.          
  • BÂIS Mahşerde ölüleri dirilten, Peygamber gönderen.